Bismillâhirrahmânirrahîm.

 

1.   Elif Lâm Mîm.[1]

2.   Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.

3.   Onlar gaybe[2] inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.

4.    Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar.

5.    İşte onlar Rab’lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.

Baqara Suresinden

 

Bismillâhirrahmânirrahîm.

170.  Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun!” denildiğinde, “Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız!” derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)?[38]

171.   İnkâr edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkâr edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.

172.  Ey iman edenler! Eğer siz ancak Allah’a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların iyi ve temizlerinden yiyin ve Allah’a şükredin.

2- BAKARA SURESI    SAYFA  -  025        CÜZ - 02

***

112- İHLÂS SÛRESİ

Bismillâhirrahmânirrahîm.

1. De ki: “O, Allah’tır, bir tektir.”

2. “Allah Samed’dir. (Her şey O’na muhtaçtır; O, hiçbir şeye muhtaç değildir.)”

3. O’ndan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir).”

4.  “Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir.”

 *****

 

20- TÂ HÂ SÛRESİ

124. “Her kim de benim zikrimden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.”

125.O da şöyle der: “Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum hâlde, niçin beni kör olarak haşrettin?”

126. Allah, “Evet, öyle. Âyetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun” der.

127. Haddi aşan ve Rabbi’nin âyetlerine inanmayanları işte böyle cezalandırırız. Şüphesiz ahiret azabı daha şiddetli ve daha kalıcıdır.

 

 

3- ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ

84.   De ki: “Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a), İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve Yakuboğullarına indirilene, Mûsâ’ya, İsa’ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz O’na teslim olanlarız.”

85.   Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.

86.   İman ettikten, Peygamberin hak olduğuna şahitlik ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten sonra inkâr eden bir toplumu Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah, zalim toplumu doğru yola iletmez.

87.   İşte onların cezası; Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lânetinin üzerlerine olmasıdır.

 

Bismillâhirrahmânirrahîm.

          Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O’nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.[1]

            Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir.

             İşte onlar gerçekten mü’minlerdir. Onlara, Rableri katında yüksek mertebeler, bağışlanma ve cömertçe verilmiş rızık vardır.  Enfal Suresi 2-3-4

 

Bismillâhirrahmânirrahîm.

69-70. Biz ona (Peygamber’e) şiir öğretmedik. Zaten ona gerekmez de. O(nun söyledikleri), sağ olanları uyarsın ve kâfirlere de (azap) sözü gerçekleşsin diye sadece (gerçeğin) hatırla(t)ması ve apaçık bir Kur’an’dır.  (.1.)

Yasin Suresinden

 

Bismillâhirrahmânirrahîm.

18.  Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.

19. Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasık kimselerin ta kendileridir.

20.  Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

21.  Eğer biz, bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz.

22.  O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah’tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir.

23. O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.

24. O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

 59-Hasr Suresi,

              

98- BEYYİNE SÛRESİ

Medine döneminde inmiştir. 8 âyettir. Beyyine, apaçık delil demektir.

Bismillâhirrahmânirrahîm.

1.  Kitap ehlinden inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar (küfürden) ayrılacak değillerdi.

2. Bu delil, tertemiz sahifeleri okuyan, Allah tarafından gönderilen bir peygamberdir.

3. O sahifelerde dosdoğru hükümler vardır.

4. Kendilerine kitap verilenler, ancak kendilerine o apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.

5. Hâlbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir.

6.  Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah'a ortak koşanlar, içinde ebedî kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdürler.

7.  Şüphesiz, iman edip, salih ameller işleyenler var ya; işte onlar yaratıkların en hayırlısıdırlar.

8.  Rableri katında onların mükâfatı, içlerinden ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları Adn cennetleridir. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat Rablerine derin saygı duyanlara mahsustur.

 

Bismillâhirrahmânirrahîm.

            Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayandır. Diridir, kayyumdur. 

O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur.

 İzni olmaksızın O’nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir.

 Onlar O’nun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar.

 O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na güç gelmez.

 O, yücedir, büyüktür.

                                           Baqara suresi Ayet 255

56- VÂKI'A SÛRESİ

Bismillâhirrahmânirrahîm.

77. O, elbette değerli bir Kur’an’dır.

78. Korunmuş bir kitaptadır.

79. Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir.

80.   Âlemlerin Rabb’inden indirilmedir.

81,82  Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz ve Allah’ın verdiği rızka O’nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz?

83.  Can boğaza geldiğinde, onu geri döndürsenize!

84. Oysa siz o zaman bakıp durursunuz.

85.Biz ise ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz.

86,87. Eğer hesaba çekilmeyecekseniz ve doğru söyleyenler iseniz, onu geri döndürsenize!

88,89. Fakat (ölen kişi) Allah’a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.

90,91. Eğer Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, “Selâm sana Ahiret mutluluğuna ermişlerden!” denir.

92,93. Ama haktan sapan yalancılardan ise, işte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır.

94. Bir de cehenneme atılma vardır.

95.  Şüphesiz bu, kesin gerçektir.

96. Öyleyse yüce Rabbinin adını tesbih et.

........................................................................

64- TEĞÂBUN SÛRESİ

 

10.  İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar, içinde ebedî kalmak üzere cehennemliklerdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!

11.   Allah’ın izni olmaksızın hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allah’a inanırsa, Allah onun kalbini doğruya iletir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

12. Allah’a itaat edin, peygambere de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki elçimize düşen sadece apaçık bir tebliğdir.

13. Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. Mü’minler yalnız Allah’a tevekkül etsinler.

14.  Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olabilecekler vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, hoş görüp vazgeçer ve bağışlarsanız şüphe yok ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

15.  Mallarınız ve çocuklarınız ancak birer imtihandır; Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.

16.   O hâlde, gücünüz yettiği kadar Allah’a karşı gelmekten sakının. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğiniz için harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

17.  Eğer siz Allah’a güzel bir borç verirseniz, Allah onu size, kat kat öder ve sizi bağışlar. Allah, şükrün karşılığını verendir, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir).

18.  O, gaybı da görünen âlemi de bilendir, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

 

**************

 

[1] .  Tevekkül, tüm tedbirleri alıp, gerekenleri yaptıktan sonra, işin sonucunu Allah’a bırakarak ona güvenmek demektir.

******************

 

(dipnot  .1.)

 

Bu iki ayet, Kur’an’ın ve elbette Yâsîn’in dirilere, diri kalmak isteyenlere okunması gerektiğinin apaçık delilidir. Zira Yüce Allah’ın inzal buyurduğu Fâtır 35:22’de “Şüphesiz ki Allah dileyene (layık gördüğüne) duyurur. Sen (aklı) mezarlarda olanlara (gerçeği) duyuramazsın”; Neml 27:80 ve ve Rûm 30:52’de ise “Şüphesiz ki sen ölülere duyuramaz; sağırlara da arkalarını dönüp giderlerken çağrıyı duyuramazsın” denilmiş ve Hz. Peygamber’de bu ayetleri tebliğ etmiştir. Dolayısıyla Hz. Peygamber’in tebliğ ettiği ayetlerin aksine olarak bedenen ölmüş olanlara Kur’an okunmasını istemesi düşünülemez. Kur’an’ın bir ismi de ruh olduğu için, onun gönderiliş amacı ve hedefi, canlılığı hayata dönüştürmesidir. Kur’an hayat kitabı olması nedeniyle hayatta olanlara okunmalıdır. Hayata okunan Kur’an hayata dokunması ve hayatı ilmek ilmek dokuması istenen kitaptır. Hz. Muhammed'in hadislerinde Yasin'in "ölülere kıraat edilmesi"ndeki "kıraat"tan maksat; okunan metnin anlaşılarak okunmasıdır; "ölüler" ifadesinden kastedilen ise inkar ve inanç bozukluklarıyla ruhunu ölüme terk eden kişilerdir. Ruhunu manen ölüme terk edenler bir adı da rûh olan Kur’an ile dirileceklerini bilmelidir; onun hayattakileri uyarmasının da bundan başka anlamı olmasa gerektir. Manevi olarak ölü olan ve vahiy ile diriltilen insanla ilgili benzer mesaj: En‘âm 6:122.

Mehmet Okuyan Kuran meali